Ben Nurcan telefonda seni boşlatmamı istermisin ,Numaramı Tıkla Ara
0035 351 57 32

Baldız kızı sikmek bu kadar tatlı olmamıştı

Selam sek okurları size daha önce hiç kimsenin yaşayıpta ama paylaşamadığı bir sikiş hikayemi yazacağım benim tayinim başka bir yere çıktı ve çıktığı yerde baldızım vardı dah öncede bir iki kere gtimiştim şimdi size yazıyorum.Daha önceden de ordakaldığım için, ısrarla çatı katındaki denizmanzaralı odayı istedim. Yol yorgunluğuhissetmiyordum, saat de erkendi, bizimÇilem’in öğrenci evine bir baskın yapayımdedim. Arabaya atladım ve Çilem’in evininönüne geldim.Seslerden anlaşıldığına göre içeride birhengamedir kopuyordu. Kızlardan biri avazavaz bağırıyor, bir erkek sesi de cevapvermeye çalışıyordu. Dışarda beklemeyebaşladım. Ve birazdan, ince uzun bir gençhışımla evden ayrıldı, peşinden de bir kızkoşarak gitti. Ve evdedi hengame de sonaerdi.Arabadan çıkıp zile bastım. İçeriden ağlamasesi geliyordu. “Kim O?” dedi ağlayan ses.Çilem’in eniştesi olduğumu söylediğimdekapı açıldı. Yeğenimin ev arkadaşı Leyla’nınağlamaktan şişmiş gözlerini görünce içimparçalandı. Oysaki 20 gün önce bizim yazlığageldiklerinde nekadar neşeliydi. Az öncekibağrışmayı duyduğumu ve ne olduğunusordum. Leyla ağlayarak, erkek arkadaşınıbir başka kızla kendi yatağında yakaladığını,oysa onu sevdiğini falan söyledi. Leyla’yıteselli ettim, kendisinin daha çok gençolduğundan, yarın birgün o çocuğu unutupbaşkasını bulabileceğinden bahsettim. Leylahalen erkek arkadaşına küfürler savururken,Çilem ve arkadaşları geldi. Tabi onlar damerakla ne olduğunu sordular. Leyla konuyubir posta da onlara anlatırken, Çilemboynuma sarıldı ve “Canım eniştem!” diyekoca bir öpücük kondurdu yanağıma. Ben deonu öpmek isterken yüzünü çevirdi vekazayla tam dudağının yanından öptüm. Buküçük kazaya Çilem gülümserken, doğrusuben biraz utandım. Çükü Çilem kendiçocuğum gibiydi.Akşam yemek yeyip yemediklerini sordum.Leyla yememişti, .Çilem ve Tuğba ise birşeyleratıştırmışlar. Onlara, “Hadi hep beraberçıkıyoruz!” dedim. Benim arabya atladık hepbirlikte ve otelin restoranına gittik. Izgarabirşeyler söyledik. Kızlara, “Ne içersiniz?”dediğimde, Çilem ve Leyla bira istedi. Tuğbave ben, pek alkol almadığımızdan, önce kolasöyledik, ama Leyla ve Çilem’e yarenliketmek için bizler de bira istedik. Hemmanzaranın hemde deniz havasından olacak,bayağı bir içtik. Hesap kaçtı bir tarafımızadiye düşünüyordum. Garson Şeref’i kenaraçektim, bir 50 Lira toka edip, hesaba tenzilatyapmasını ve kızların daha çabuk kelleolması için biralarına votka koymasınısöyledim. Başka türlü hesabın altındankalkamayacaktım çünkü. Şeref elinden geleniyapacağını söyledi.Saat gece 02:00 oluyordu. Çilem ve Tuğbauyukluyor, Leyla ise bana, karşısına ne kadarfırsat çıktığını, ama sevgilisini aldatmayı asladüşünmediği konusundaki resitalinin 35.baskısını yapmaktaydı. Bir ara bana kendinipek iyi hissetmediğini söyledi. Açıkçası bende pek iyi durumda değildim. Daha öncedenböyle birşeyi tahmin edemediğim için yinede kendimi tebrik ettim. Şeref’e bir işaretçakıp hesabı istedim. Hesap pusulası (160Lira olarak) geldi. Şeref’e, “Ok, odamınhesabına ekle, yarın görüşürüz!” dedim.Leyla ile birlikte, Tuğba ve Çilemin kolunagirerek, yukarıya odama çıktık. Daha sonrakızlar için bir oda daha tutmak için aşağıindim. Resepsyonist Metin ağbi, bana, “Seninyan oda akşam 18:00’de boşaldı, o yüzdenbaşkasına vermeyeceğim, eğer ihtiyacınızvarsa o odayı ücret vermedenkullanabilirsiniz!” dedi. Ona teşekkür edipanahtarı aldım ve yukarıya çıktım.Kızların üçü de alkolün ve sıcağın etkisiylesızmıştı. Yan odayı bir kolaçan ettim. Odayıtutanlar birkaç saat uzanıp çıkmak zorundakalmışlar galiba, çünkü ne banyo havlularıkullanılmış, nede yatak bozulmuştu. İçindebirkaç izmarit bulunan bir kültablasındanbaşka kirli bir şey yoktu odada.Önce Tuğba’yı, sonra da Leyla’yı yan odayagötürdüm. Tuğbanın kemerini vepantolonunun düğmelerini çözdüm,pantolonunu sıyırdım, gayet kolay çıkmıştı.Ben Tuğba ile ilgilenirken, Leyla’nın üzerinekusmuş olduğunu farkettim. Onun daüzerindekileri çıkartmaya başladım. Öncekotunu, sonra da bluzunu çıkardım. Leyla’yıbikini ile defalarca gördüğüm için bumanzarayı yadırgamamıştım, fakat yinedetahrik olmadığımı söyleyemem. Bir koşuodama gidip benim temiz tişörtlerden birinialdım geldim. Üzerine tişörtü giydirirkenparfümü ile kendimden geçtim ve boynunamasum bir öpücük kondurdum. Kızlarınodaları ile benim oda arasında balkondangeçiş olduğu için, odalarının kapısınıiçeriden kilitleyip, balkondan kendi odamageçtim.Çilem kendi kusmuğu içinde uyuyordu. Önceaskılı badisini, sonra da leş olmuş kotunuçıkarttım. Don sütyen kalmıştı, ama halensaçında, kolunda ve sütyeninde kusmukvardı. Yatağın üzerindeki battaniyekusmuktan kullanılacak gibi değildi zaten.Battaniyeyi balkona attım. Çilemi kucaklayıp,banyoya götürdüm, küvete yatırdım, üzerineılık suyu tutmaya başladım. Biraz kendinegelir gibi oldu. Yıkanması gerektiğini, buşekilde yatamayacağını anlattım. “Ok!” dedi.O yıkanırken ben banyodan çıktım, odayageçtim. Birkaç dakika sonra havlu istedi.Havluyla birlikte, benim çamaşırlarımdan birboxer ve tişört verdim. Sonra tekrar odayageçtim, dolaptan yedek battaniyeyi üzerimealıp, ışığı söndürdüm ve yatağa girdim.Birazdan Çilem, kurulanmış, benim boxer vetişörtü giymiş halde geldi. Aslında halenayılamamıştı, ama en azından temizlenmişti.Benim normalde yatarken iç çamaşır giymekgibi bir adetim yoktur, ama Çilemyanımdayken o halde yatamazdım. Çilemgeldiğinde dikkat ettim, ıslanmış sütyeninive külodunu çıkarmış, sadece benimverdiklerimi giymişti. Geldi ve yatağasüzüldü. Konuşamıyordu, hemen uykuyadaldı. Bense bir süre daha uyumamıştım, suiçmek için kalktım. Yatağa tekrar girerkenÇilem döndü ve bacağıma sarıldı. Ayağımınüzeri tam amına geliyordu, verdiğim boxerbol geldiği için, ayağım amının dudaklarınada değiyordu. Çok tahrik olmuştum. Ayağımıoynattıkça Çilem de hareketlenmeye başladı.Amını benim ayağıma sürttükçe, benimufaklık artık ufaklık mufaklık kavramınıgeçmiş, azmanlık mertebesine gelmişti.Biraz daha aşağıya doğru kaydım ki,ayağımın yerini kasığım ve yarağım aldı.Birazdan Çilem’de hareketlenme tekrarbaşladı, ama bu sefer benim yarrak Çileminamına badana çekiyordu. Dayanacak gücümkalmamıştı, göğüslerini tişörtün üstündenhafiften okşamaya başladım. Çilem uyuduğuiçin, normal şartlarda biraz sürtündüktensonra uykuya devam etmesi gerekirken,durmuyor ha bire kerkiniyordu. En sonundadurdu. Boşalmıştı. Olaydan çok zevk aldığıamından akan sıvılardan belliydi. Ben dedurdum, ama ben daha boşalmamıştım. Onududaklarından öpmek istiyordum. O ise,sanki (Memelerim ve amımla oynamana izinveriyorum ya, dudaklarımda ne işin var?) dergibi, dudaklarını kaçırıyor, bir türlüöptürmüyordu. Doğrusu birazsinirlenmiştim.Kalktım ve balkona çıktım. Balkonda birsigara yakacakken, yan odadan (kızlarınodasından) gelen sesler dikkatimi çekmişti,balkondan hemen onların odaya daldım.Hava aydınlanıyordu ve içerisi alacakaranlıktı. Tuğba sağa sola dönerekyatıyordu, herhalde uyuyordu, yine de tamemin değildim. Ama Leyla yatakta yoktu.Banyoya baktığımda Leyla’yı orada yerdeyatar buldum. Sanırım tuvalete gitmekistemiş, ama düşmüştü. Hemen kaldırdım.Yerler ıslak ve kaygandı. Yavaş yavaşyürüyerek balkona çıktık. Temiz hava iyigelecekti. Leyla balkon demirine yaslanmıştı,ama halen kendine gelemiyordu ve düşecekgibi duruyordu. Arkasından sarıldığımdayarağım çıplak tenine değdi, altında külotuyoktu. İşemek için banyoya giderkençıkarmış olmalıydı. Çok kötü tahrikolmuştum, ama ileri gitmedim, Leyla’yı tekrarodalarına götürdüm ve yatağa yatırdım.Bacaklarını öyle bir ayırmıştı ki, bu seferdayanamadım ve cillop gibi amına bir dilattım. Leyla hiç tepki vermedi, ama benTuğba’nın uyanmasından çekindiğim için,üstünü örtüp odama gittim. Çilemin yanınayattım, uyudum.Uyandığımda yarağım şişmiş, kasıklarımınağrısından kıvranıyordum. Çilem ise bacağınıve kolunu üzerime atmış, bütün ağırlığınıbana vermişti. Dizimi yukarı kaldırdığımdayine benim yarrak Çilem’in amına değiyordu.Azıcık sürtünsem boşalacaktım. Öyle deyapmaya karar verdim ve sürtünmeyebaşladım. Biraz da o kıpırdadı. Tam icraatbaşlayacaktı ki, Çilem yatakta doğruldu. Neolduğunu anlamadım, benim yarrağı tuttu,beni halen uyuyor sanıyordu galiba, yarağımıöptü ve banyoya gitti. Fırsatı kaçırmıştım,peşinden banyoya gitmek istedim, amanedense yapamadım. Yatakta kendi kendimekızıyordum.Çilem banyodan gelip yanıma oturduğunda,ben yatakta doğruldum. Yine kirlilerinigiymişti. Bana, “Uyandırdım mı?” dedi. “Yokşimdi uyanmadım.” deyince, utancından altdudağını ısırmaya başladı. Güldüm. Akşamolanları sordu, kısaca anlattım. Şimdi duşalma sırası bana gelmişti. Ben yataktankalkmış, duşa giderken, gözünün ucuylabenim alete bakıyordu. Ona kasıklarımın çokağrıdığını söyledim. Güldü, konuşmadı.Banyodan çıktığımda, “Acıktım!” dedim.Onun da içi kıyılmıştı. Kızların yan odadaolduğunu söylediğimde, hemen koştu, onlarıda uyandırdı. Kahvaltı edecektik, ama oteldeöğlen yemeği servisi başlamıştı bile. Kızlarasordum, “Evde çayınız var mıydı? Ben çaysızkahvaltı yapamam!” dedim. “Var!” dediler.Otelden ayrıldık.Eve giderken, marketten peynir, zeytin,salam, yumurta, domates, salatalık falanaldım ve kızların evine geldik. Öğrencievlerini çok iyi bilirim, bir dolap vardır veiçindekiler bozuktur, bir şey yememekgerekir. Kızlar aldığım malzemelerle kahvaltıhazırlamaya girişti, ben de evi dolaştım.Kahvaltıda, Leyla, “Deniz kenarındayız, amadaha denize giremedik!” dedi. Ben hemen,“Bugün denize gidelim ozaman!” dedim.Tuğba, “Benim erkek arkadaşım gelecek,olmaz!” dedi. Tuğba’ya, “OK! Sizi evde yalnızbırakalım mı?” dedim. Güldü, evet anlamındakafa salladı. Karar verilmişti, denizegidilecekti. Kızlar iki yıldır o evde biraradaydılar ve gidilecek hiçbir yeribilmiyorlardı.Hazırlandılar, atladık arabama, Uzunçifliktarafına doğru yol aldık. Bu çevreyi birazbiliyordum, ağaçlı ve kıraç bölümler arasındaküçük gizli plajlar vardı. Bunlardan birinesaptık. Hem hafta içi, hem de Eylül ayındaolduğumuzdan çok tenhalaşmıştı her yer.Gözümüzün görebildiği yerde kimsecikleryoktu. İyice yayıldık bir gölgeliğe. Mübarekgüneş, Temmuz güneşi gibi yakıyordu. Çilemtişört ve şortunu fora etti, Leyla da çarçabuküstündekileri çıkardı, denize koştular. Bendaha duba gibi sahilde bekliyordum. Benpantolonumu çıkarana kadar, ikisi de suyadalmıştı bile.Yiyecekleri ve biraları gölgeye sakladım,soyunup peşlerine takıldım. Ben tam suyagirecekken çıktılar, “Hadi güneşlenelim!”dediler. “Haydaaa!” diye kızdım onlara. Amasu soğuk gelmişti onlara, güneşte yatmakiçlerini ısıtacaktı. Ben de geri döndümonlarla birlikte. Kurulandılar, hasırlarınıserdiler ve güneşin altında yattılar. Saat15:30 falan olmuştu, sandviçleri biralarlayuvarladık. Onlara, “Bakın güneşte fazladurmayın, kötü çarpılırsınız!” dedim, amadinleyen kim?Benim arabanın bagajında herzaman, Palet,dalma gözlüğü ve zıpkın bulundururum.Benimkisi özel merak işte, dalmayıseviyorum, kısmetim varsa iyi balık avlarım.Bagajdan malzemeleri alıp denize girdim.Denize girdiğimiz yerin etrafında kayalıkalanlar olduğundan iyi balık vardı. 2 adetKaragöz, 2 adet de Kefal vurdum. Sahileçıktığımda, kızlar güneşte uyuyordu.Üstlerine su damlattım, aldırış eden olmadı.Güneş kremi döktüm, yine hareket yok.Çilemin üzerindeki kremi elimle yaydırmayabaşladım. Bikinisinin üstünü çözdüm, bütünsırtını kremledim, halen kalkmıyordu.Boynunu, omuzlarını, belini bolca güneşkremi ile sıvadım. Sıra bacaklara gelmişti, busefer tacizlerime ‘Dur!’ diyeceğinidüşünüyordum, ama demedi…Ayak bileklerinden başlayıp yukarı doğrumasaj yaparak çıktım. Kalçalar iki postakremlendi. Elim bacaklarının birleşme yerinegeldiğinde, poposunu biraz daha yukarıkaldırdı. Bu, ‘Devam et!’ dercesine birişaretti. Leyla’yı kontrol etmek amacıylabaktım, yüzü öbür tarafa dönük uyuyordu.Elimi Çilem’in bikinisinin içine sokup,poposunun yanaklarını yoğura yoğurakremledim. Başparmağımla götünün deliğinemasaj yaparken, Çilem poposunu biraz dahakaldırıyordu. Bikinisinin amına gelen kısmıise çoktan ıslanmıştı. Çok tahrik olmuştum,yarağım patlamak üzereydi. Çilemin kulağınaeğilip, “Devamı akşama, hadi şimdi denizegirelim!” diye fısıldadım.Çilem’le kalktık, denize girdik. Serin suyagirince biraz olsun rahatlamıştım. Ama oradada pek sakin duramadık, Çilem’leelleşmelerimiz, oynaşmalarımız devam etti.En sonunda Çilem bacaklarını belime doladı.Ve tam kucağıma yerleştiği esnada bir sesduyduk, “Napıyorsunuz bakiim siz?” diye.Leyla ödümüzü koparmıştı, ikimiz de biryana attık kendimizi suyun içinde. Çilem,“Gidelim artık, akşam oluyor!” dedi. Oysabenim planımda geceyi burada geçirmekvardı. Leyla güneşte uyuduğundan başıağrımıştı ve eve gidip uyumak istiyordu.Mecburen toparlandık ve yola çıktık. Leyla’yıeve bırakıp, Çilem de otelde duş almak dahakolay olacak diye, evden üzerine giymek içinbirkaç parça giysi aldı ve otele döndük.Otele vardığımızda anahtarı alıp yukarıyaçıktık. Odanın kapısına varana kadar ikimizde sakin ve usluyduk. Ama içeriye girip tekapıyı kilitler kilitlemez, dudaklarımızbirbirine yapıştı, hoyratça birbirimizinvücudunu okşamaya başladık. Yarağım kazıkgibi olmuştu. Çilem benim pantolonumuindirirken, ben de onun şortunun arkasındanelimi içeri sokmuş, götünü amınıkurcalıyordum. Şıpır şıpır olmuştu amı yine.O zevk sularını kana kana içmek, kafamıamına gömüp, bütün geceyi o şekildegeçirmek istiyordum. Çilem bu arada serbestbıraktığı yarağımı ağzına alarak, büyük birustalıkla yalayıp, emmeye başladı. Boşdurmak istemiyordum, Çilem’i ayağakaldırdım, ikimizi de çırılçıplak soyup, yatağageçtik, 69 olduk. Birbirimize uzun süre oralyaptık, defalarca birbirimizin ağzına yüzünepatladık. Duş alıp tekrar yatağa geöiyorduk.En son sefer dudaklarımız birleştiğinde,ikimiz de yorgunluktan geberiyorduk. Çilemöpüşürken uyuyakaldı. Ben bir süre dahauyanık kaldım, Çilemi uyurken izledim.Sonra ben de uyumuşum.Gözlerimizi açtığımızda sabah ezanıokunuyordu. Tekrar öpüşmeye başladık,herşey yeniden başlıyordu. Ama buseferuykumuzu aldığımızdan, ikimiz dedinlenmiştik. Artık Çilem’i sikmekistiyordum. Yarrağım amına badanayaparken, Çilem, “Ben daha kızım!”dediğinde, Zonkkk oldum, “Nasıl yani,bakiremisin halen?” diye sordum.Şaşırmıştım, bu kadar porfesyonelce yarakyalayan bir kız nasıl bakire olabilir diye.Çilem, anlattığına göre, okuldan bir çocukla(geçen aya kadar) çıkmış ve sonundaayrılmışlar. Fakat ilişkileri süresince oralseksten öteye gitmemişler. Kızlığınaelletmediğini, hatta arkadan bileyaptırmadığını söyledi. İnanmakistemiyordum, çünkü artık onu sikmek içinsabırsızlanıyordum, ama bakire olması işimede gelmiyordu açıkçası.Moralimin bozulduğunu gören Çilem,dudaklarıma bir öpücük kondurdu, “Fakatşimdi istiyorum, neremden istiyorsanyapabilirsin aşkım!” diyerek bacaklarınıayırdı. Aslında onu amından sikmeyi çokistiyordum, ama o an için kızlığını bozupbozmamakta kararsızdım. Onun için, “Dönarkanı ve domal!” dedim. Çilem göttensikeceğimi anladı ve çantasına uzandı, kremçıkarıp uzattı, sonra domaldı. Götünündeliğini önce biraz dilledim, sonra kremsürüp, bir parmağımı sokup parmakladım birsüre. Gerçekten de götten sikilmediği bellioluyordu, çok dardı göt deliği. Canınıyakmamaya çalışarak, ikinci parmağımı dasokup, göt deliğini esnetip, biraz alıştırdım.Bu arada öteki elimle de sürekli klitorisiniokşuyordum.Şimdi iki parmağımı götüne rahat rahatsokup çıkarıyordum. Amını okşayan elime iseamının suları gelmeye başladığında, Çileminleyerek, “Sik beni enişte, yarağını sok,hadi!” diye yalvarmaya başladı. Parmaklarımıgötünden çıkarıp, yarağımın başını dakremledim ve arkasına yanaştım. Çilemkafasını yastığa bastırmış ve götünü havayadikmişti. Bir elimle götünün yanaklarınıayırıp, öbür elimle yarağımın başını götdeline yasladım ve bastırmaya başladım.Yarağımın başı ‘Plöp!’ diye girdiğinde, Çilemçığlık atmamak için yastığı ısırıyordu.Yarrağımın başı girmişti, kalanını da sokmakiçin biraz bastırdığımda, Çilem elini arkayaatıp, göbeğimden ittirerek, “Dur enişte!Çıkart, çok acıyor!” dedi. Canını yakmakistemediğim için çıkardım.Çilem döndü ve “Bu böyle olmayacak enişte,ben yapayım, uzan sen!” dedi. “Tamam!”deyip, sırtüstü uzandım. Çilem götünündeliğine ve yarağımın başına biraz dahakrem sürüp, Alaturka tuvalete çişiniyaparmış gibi yarağımın üstüne çöktü. Eliyleyarağımı tutup, göt deliğinin ağzına denkgetirdi ve yavaş yavaş üstüne oturmayabaşladı. Acıdan dudaklarını ısırsa da, buşekilde daha kolay alıyordu götüne.Yarrağımın milim milim götüne girişiniseyrediyordum. Sonunda ıhılaya ıhılayayarrağımı köküne kadar götünün içine almışve oturup kalmıştı öylece. Halen acı duyduğuyüzünden belli oluyordu. Ben yarağımı alttanoynatacak gibi olduğumda, “Ahhh!Kımıldama neolursun enişte!” diyordu.Çilem bir süre daha hareketsiz oturduktansonra kendiliğinden götünü hafif hafifoynatmaya başladı. Götünü birkaç santimkaldırıyor, sonra tekrar yavaşça oturuyordu.Her seferinde biraz daha, biraz daha derken,belli bir süre sonra artık yarağımın başıgörünecek kadar götünü yükseltiyor veyeniden oturuyordu. Dudaklarını ısırışından,hem acıyı, hem zevki aynı anda yaşadığıbelli oluyordu. Elimi amına atıp, klitorisiniokşamaya başlayınca, Çilem oturup kalkmahareketlerini hızlandırdı. Artık elleriniarkaya atmış, ayak bileklerimden tutunarak,hem inliyor, hem de götüyle yarağımı deligibi sikiyordu. Okadar hızlı oturupkalkıyordu ki, her seferinde götü kasıklarımavurduğunda, taşaklarım inanılmazağrıyordu.Fakat bu fazla sürmedi, Çilem, “Geliyorumenişteeeee!” diye bağırıp, kasılmaya,titremeye başladı. Benim durumum da ondanfarklı değildi, ben de uzun bir ‘Ohhhhhh!’çekerek götüne fışkırmaya başladım. Çilemkendini öne atarak, göğüslerini göğsümeyapıştırdı ve dudaklarıma yumuldu. Yarrağımgötündeyken öpüşmeye, deli gibi birbirimizindudaklarını kemirmeye başladık. İkimiz denefes nefeseydik. Bu pozisyonda bir sürekalıp soluklandık daha sonra yine koca yarağı ağzıma alıp bir lolipop şeker gibi emmeye başladım ve ardında başımı yere koyarak götümü yukarı kaldırdı ve koca yarağı daha önce kremlemiş götüme birden bastırır verdi acıyı ve zevki bir anda yaşamaya başadım ve derken büyük bir patlama ile götüme boşaldı döleri içime akarken sıcaklığı hisediyordum ve bu bana daha çok zevk veriyordu.Sex ve porno sikiş hikayeleri